3- ÖLÜM TEMENNİ
EDİLMEMELİ
حدثنا محمد
بن بشار حدثنا
محمد بن جعفر
حدثنا شعبة عن
أبي إسحاق عن
حارثة بن مضرب
قال دخلت على
خباب وقد
اكتوى في بطنه
فقال ما أعلم
أحدا من أصحاب
النبي صلى
الله عليه
وسلم لقي من
البلاء ما
لقيت لقد كنت
وما أجد درهما
على عهد النبي
صلى الله عليه
وسلم وفي
ناحية من بيتي
أربعون ألفا
ولولا أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
نهانا أو نهى
أن نتمنى
الموت لتمنيت
Hârise b. Mudarrib
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Karnına ateşle dağlama yaptıran
Habbab’ın yanına varmıştım. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından benim kadar bela
ve sıkıntıyla karşılaşan kimse bilmiyorum. Rasûlullah (s.a.v.) zamanında bir
dirhem bulamaz idim. Şimdi ise evimin bir köşesinde kırk bin dirhemim var.
Rasûlullah (s.a.v.) bize yasaklamamış olsaydı veya ölümü arzu etmeyi
yasaklamamış olsaydı; çektiğim sıkıntılardan dolayı ölmeyi arzu ederdim.”
Diğer tahric: Buhârî,
Merda; Müslim, Zikr Dua
قال وفي
الباب عن أنس
وأبي هريرة
وجابر قال أبو
عيسى حديث
خباب حديث حسن
صحيح وقد روي
عن أنس بن
مالك عن النبي
صلى الله عليه
وسلم أنه قال
لا يتمنين
أحدكم الموت
لضر نزل به وليقل
اللهم أحيني
ما كانت
الحياة خيرا
لي وتوفني إذا
كانت الوفاة
خيرا لي
Tirmîzî: Bu konuda
Enes, Ebû Hüreyre ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Habbab hadisi
hasen sahihtir. Enes b. Mâlik’den şu şekilde de rivâyet edilmiştir: “Sizden
biriniz başına gelen bir sıkıntıdan dolayı ölmeyi arzu etmesin ve Allah’ım
yaşamak hakkımda hayırlıysa beni yaşat; ölüm hakkımda hayırlı ise beni öldür”
desin.